Michael Jeffrey Jordan, basketbol tarihinin en büyük ismi olarak tanınmadan önce, sayısız başarısızlıkla yüzleşti. Lise basketbol takımına seçilmediği gün, evine gidip ağladı ama pes etmedi. Bu reddedilme, onu daha da sıkı çalışmaya itti. 1963’te New York’ta doğan Jordan, azim ve kararlılığının gücüyle, başarısızlıklarını başarıya dönüştürmeyi öğrendi.
NBA’ deki kariyeri boyunca 9.000’den fazla şut kaçırdı, 300’den fazla maç kaybetti. Kazanan son şutu atması için kendisine güvenildiğinde, 26 kez başarısız oldu. Ancak her başarısızlık, onu bir sonraki başarıya bir adım daha yaklaştırdı. Altı NBA şampiyonluğu, beş MVP ödülü ve 14 All-Star seçimi, onun başarısızlıktan korkmadan risk alma cesaretinin sonucudur.
Jordan’ın hikayesi, başarısızlığın aslında başarıya giden yolda sadece bir adım olduğunu gösteriyor. Zorlukların üstesinden gelme ve sürekli kendini geliştirme konusundaki tutkusu, onu sadece basketbolda değil, iş dünyasında da bir ikon haline getirdi. Air Jordan markası ve Charlotte Hornets’ın sahibi olarak, sahada öğrendiği dersleri iş dünyasına taşıdı.
Jordan’ın sözleri bize hatırlatıyor ki, gerçek başarı, başarısızlıktan korkmamak, düştükten sonra tekrar ayağa kalkmak ve her seferinde daha güçlü bir şekilde devam etmek demektir.
Sizin başarı yolculuğunuzda da mutlaka başarısızlıklar olacaktır. Ancak Jordan gibi, bu başarısızlıkları basamak taşlarına dönüştürdüğünüzde, ulaşamayacağınız hiçbir hedef kalmaz.
Vizyoniva.com
Değer katan fikirler, ezber bozan liderler.