Howard Schultz’un bu ilham verici sözleri, dünyanın en başarılı girişimcilerinden birinin cesaret ve yenilikçilik felsefesini mükemmel şekilde yansıtmaktadır. Starbucks’ın kurucusu ve küresel kahve kültürünün öncüsü olan Schultz, risk almanın ve başarısızlıktan korkmamanın önemini vurguluyor.
1983 yılında İtalya’ya yaptığı bir seyahatte, Milano’daki espresso barlarından etkilenen Schultz, bu deneyimi Amerika’ya taşımak istedi. 1987’de küçük bir Seattle kahve şirketini satın alarak Starbucks’ı kurdu. Başlangıçta birçok yatırımcı, Amerikan pazarında İtalyan tarzı kahve kültürünün tutmayacağını düşünüyordu. Ancak Schultz, bu riski almaktan çekinmedi.
Starbucks’ın ilk yıllarında birçok zorlukla karşılaşan Schultz, hızlı genişleme stratejisinden ürün kalitesine kadar pek çok konuda cesur kararlar aldı. “Üçüncü mekân” konseptini geliştirerek, kahve dükkânlarını sadece içecek satılan yerler değil, insanların ev ve iş yerleri dışında vakit geçirebilecekleri sosyal alanlar haline getirdi.
Mütevazı bir başlangıçtan, dünya çapında 30.000’den fazla mağazası olan bir kahve imparatorluğuna dönüşen Starbucks’ın başarısı, Schultz’un risk alma ve yenilikçi düşünme felsefesinin somut bir kanıtıdır. Bugün küresel bir marka olan Starbucks, Schultz’un “konfor alanından çıkma” cesaretinin ve başarısızlıktan korkmama yaklaşımının ürünüdür.
Vizyoniva.com
Değer katan fikirler, ezber bozan liderler.
