1207 yılında Belh'te doğan Mevlana Celaleddin Rumi, dünyanın en büyük tasavvuf şairlerinden biri ve evrensel bir bilgelik kaynağı olarak tanınır. Rumi'nin "Kırılmak, yeniden şekillenmenin ilk adımıdır" sözü, hayattaki zorlukların ve başarısızlıkların kişisel dönüşüm için gerekli adımlar olduğunu vurgular. Mesnevi'sinde anlattığı kamış ancak kesilip içi boşaltıldığında güzel müzik çıkaran bir neye dönüşebilir.
"Her şey kendinden geçer, yeniyi aramak için" sözüyle Rumi, değişimin kaçınılmaz olduğunu ve bu süreçte yaşanan kırılmaların yeni başlangıçlar için fırsat yarattığını belirtmiştir. "Dün dünle gitti cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım." Geçmişe takılı kalmadan, her günü yeni bir başlangıç olarak görmemizi öğütler.
"Yaraların ışığın içeri girmesine izin veren çatlaklardır" diyen Rumi, zorlukların ve acıların aslında ruhsal aydınlanma için birer kapı olduğunu anlatır. Kırılganlık ve açık yüreklilik, gerçek dönüşümün anahtarıdır. "Sevgi, suda eriyen tuz gibidir; görünmez olur ama her şeyi değiştirir" sözüyle Rumi, sevginin dönüştürücü gücünü vurgular. Kırılmanın gücü, ardından gelen yeniden yapılanma ve sevgiyle beslenen iyileşme sürecindedir.
"Sessizlik bize konuşmayı, sabır bize sevmeyi öğretir; acı da bize hayatı öğretir" sözüyle Rumi, yaşamdaki zorlukların birer öğretmen olduğunu belirtir. "Her zorluk, maskelenmiş bir nimettir. Işık karanlıkta doğar, gün geceden sonra gelir."
Ayrıca "Ne olursan ol, gel" çağrısıyla insanları oldukları gibi kabul etmeye ve birlikte dönüşmeye davet etmiştir. Bu davet, Mevlevilik'in temel ilkelerinden biri olan "Kapımız, tövbeye de günahkâra da açıktır" anlayışını yansıtır. 1273'te Konya'da hayata veda eden Rumi'nin "Hamdım, piştim, yandım" sözleriyle özetlediği kendi dönüşüm yolculuğu, insanlığa evrensel bir rehber olmayı sürdürmektedir.
Vizyoniva.com
Değer katan fikirler, ezber bozan liderler.